cottage 2-min

İngiltere’nin Kır Evleri

Fotoğraflar Cottage in the Country

Ailesi ile yaşayan her gencin cumartesi gecesi işkencesiydi. Biz Televizyon kumandasının düğmeleri ile oynayıp, Brad Pitt’in oynadığı bir filmi ya da CSİ dizisini ararken, annem kumandayı eline alır ve hiç bitmek tükenmek bilmeyen, saatler süren o diziyi açıverirdi: “Midsomer Cinayetleri”.

 

Bu kadar küçük bir kasabada bu kadar çok cinayet niye ve nasıl işleniyordu bilinmez ama Dedektif Tom Barnaby şüphesiz son yüzyılın en meşgul polis memuru olsa gerek. 

 

Ancak zamanla annemlerle birlikte bu diziyi gözlerimi ayırmadan seyreder oldum. Dizinin kendisi, olayların kurgusu ve ‘katil kim?’ sorusundan ziyade, çekimlerin yapıldığı mekanlar, arka plandaki muhteşem kır evleri, hemen dışındaki çiçekler bahçeler, ve uçsuz bucaksız görünen yeşillikti daha çok ilgimi çeken… Ne zaman muhteşem bir manzara görsem, gayri ihtiyari elimle Dedektif Tom Barnaby’ye ‘çekil önümden’ işareti yapardım. O ise çekilmez, ‘katilin kim olduğunu biliyorum’ diye gizemle yardımcısına bakar, kimliğini açıklamayarak onu meraktan kudurturdu…

 

O gün bugündür İngiltere’deki kır hayatı ilgimi çeker oldu. Madonna’nın, Kate Winslet’in, Brad Pitt’in ve daha birçok Hollywood ünlüsünün İngiltere’nin kır evlerinden alıp bu sayede hem özel hayatlarını korumaları hem de huzurun tadını çıkarmaları boş yere değil. E huzura ihtiyaç duymanız için Hollywood ünlüsü olmanıza gerek yok.

 

İngiltere’de kır hayatı daha oraya varmadan başlıyor. Arabaya atlayıp da binalar, korna sesleri, sinirli insanlar ve hiçbir zaman kısalmayan, aksine hep uzayan ‘yapılması gerekenler listesi’ geride kalıp, yerini yeşilliğe, ağaçlara ve doğanın sunduğu bin bir çeşit yeşil tonuna bırakınca, insan çok isabetli bir karar verdiğini anlıyor.

 

Bahçede yetişen meyvelerden yapılan reçellerin yenildiği, av köpeklerini ile birlikte her gün çıkılan düzenli yürüyüşler, at binerek yapılan gezintiler, bölgenin tertemiz havası ve yakın komşuluk ilişkileri… Özellikle de kaldığımız kır evi’nin sahibinin köpeği ile yaptığımız gezintilerin eşi benzeri yoktu. Bana hemen alışmış, yürüyüşlerimde bana bekçilik etmiş, durduğumda durmuş, devam ettiğimde benim ile aynı hızda eşlik etmişti. Ama en güzeli, kasabanın marketine ulaştığımda ona bakarak “ben şimdi bu markete gireceğim, sen içeri gelemezsin. Ama beni burada beklersen ben hemen çıkacağım” deyişimi anlamış olmasıydı. Arka ayaklarının üstüne çökerek beni beklemişti. Seyahatlerim sırasında tanıştığım, köpek, yunus, aslan, kedi ve papağan bazı hayvanların bazen geçmişte insan oldukları ve beni o nedenle çok iyi anladıklarını düşünmeme neden olan sevimli mi sevimli yaratıklardan biriydi.

 

Ancak bu kır evlerinin sunduğu bu tatlı yaşama sahip olmak öyle zannedildiği kadar kolay değil. Özellikle de satılık kır evi  fiyatları göz önüne alındığında…

 

İngilizlerin ömür uzatan bu yaşantısına olan talep bugünlerde yerini buldu ve İngiliz halkının ayrıcalığı olan kır evi keyfini, artık herkesin yaşayabilmesi sağlandı. İster uzun süreli, ister 1 haftalığına, İngiltere’nin en ihtişamlı kır evlerinde tatil yapabilmeniz mümkün.

Üsteli her bütçeye ve her zevke göre seçenekler var.  

 

Stow, Bourton-on-the-Water ya da  Cirencester yakınlarında bir  kır evi tutabilir, ya da Wrocester yakınlarında 5 yıldızlı bir otelin lüksüne sahip bir çiftlik kiralayabilirsiniz. ‘Midsomer Cinayetleri’ dizisinin çekim yeri olan Oxfordshire’de, bahçede kendi meyve ve sebzelerinizi yetiştirebileceğiniz bir kır evi tutabilir ya da tenis kortlu yüzme havuzlu bir başka seçeneğe yönelebilirsiniz…

 

Kır evi düşkünlüğü İngiltere’de öyle bir hal almış ki, sırf İngiltere’nin şehrinden kaçıp bu tarz hayatı seçenler için özel bir giysi serisi ve hatta dergi bile çıkarılmış.

 

İngiltere Kır Hayatında Sıradan Bir Gün

cottage 3-min

İngiltere kırlarındaki yaşantı , İngilizler hakkındaki ‘soğuk’ damgasını tekrar gözden geçirmenize neden olabilir. Yapacağınızı uzun yürüyüşlerde, komşuların evlerinin önünden geçerken hal hatır sormak bir alışkanlık.

 

‘Merhaba bugün nasılsınız?’

 

‘İyim teşekkür ederim. Siz nasılsınız?’

 

‘Bende iyiyim teşekkür ederim. ‘

 

‘Başbakanın dün lordlar kamarasında görüştüğü yeni vergi programı ile ilgili ne düşünüyorsunuz?’

 

‘??????? Eeee mmmm eeee. Hava ne kadar güzel bugün değil mi?’

 

Burada yaşayanlar, her ne kadar şehirde yaşamıyor olsalar da, İngiltere’de olan biteni bu kadar yakından takip ediyorlar…

 

Komşuluk ilişkileri gelişsin ve sohbetiniz ile muhabbettiniz artsın, “hep beraber 5 çayı da içelim, buranın adetlerinden olan pikniğe de gidelim” diyorsanız, o zaman akşamları televizyonunuzun başına geçip BBC haberlerini izlemeyi unutmayın. Haberlerde ne olup ne bittiği, sizi buradaki insanlara bağlayan bir köprü önemi taşıyor çünkü…

 

İngilizlerin Geleneksel Yaşamı

cottage 8-min

Bahama Adaları dünyanın üçüncü en büyük resif duvarına sahip. Ve dünyadaki mercanların yaklaşık % 15 ‘i yine bu takım adalarında bulunmakta… Bu çok teknik cümlenin türkçe meali ise şu: Dalgıçlar için bir cennet!.

 

Birbirinden renkli tropikal balıklardan söz etmeyeceğim bile. Nassau ve Freeport’a dalmaya gelen çoğu dalgıcın niyeti tüyler ürperten cinsten: köpekbalıklarını elleriyle beslemek!

 

 “Ama bunlar köpek veya kedi değil ki!!”

 

Bahamalar’da yetişen resif köpekbalıkları ile hemşire köpekbalıkları en zararsız türler arasında. Çünkü tabağında görmeyi arzu ettiği yiyecek çok şükür ki siz değilsiniz. Ancak dalgıçların ısrarla söylediği bir şey var : Köpekbalıkları evcil hayvanlar değil. Türkçe meali: Sağları solları belli olmaz!

 

Köpek balığı dalışı basit gibi görünüyor:Grup dalıyor. Herkes dizlerini kuma oturtuyor. Daha sonra köpekbalıkları için hazırlanan ve kovayı andıran yem tam ortaya bırakılıyor. Ve köpekbalıkları yavaş yavaş gelmeye başlıyor.Ama Tabii yemeğe ulaşmak için sizin aranızdan geçebildiği gibi, zaman zaman kazara sırtınıza filan çarpabiliyor.Türkçe meali: PANİK!!! 

Bu da nefeslerin daha sık alınmasına ve tüplerdeki oksijenin daha çabuk bitmesine neden olabiliyor.

 

Ağırlıklı olarak Williams Wreck’te gerçekleştirilen dalışlar sırasında turu düzenleyen dalgıçların ısrarla üzerinde durdukları ve bu tura katılan cesur dalgıçlara belirttikleri bir nokta var:” Kollarınız hep önünüzde bitişik bir şekilde dursun. Çünkü köpek balıkları onu balık zannedip kapabilir!” Bu cümle herkesi gererken eğitmenlerin hepsi gayet rahat. Hatta aralarında köpekbalıklarını ellerine taktıkları çelikten yapılmış özel eldivenlerle besleyebilenler bile çıkabiliyor. İnsan bu manzarayı görünce, Akmerkez’de bir restoranda birbirlerini elleriyle  besleyen sevgililer aklına geliyor. Tek fark karşıdaki sevgili, her an diğerinin dişleri arasında mideye inebilir.

 

Köpek balığı dalışı bittikten sonra herkesin tek derdi kumların üzerinde az önceki köpek balıklarından düşen ve hatıra olarak saklayabilecekleri bir dişin olup olmadığı.

 

Böyle bir dalış deneyimi için para ödemek bir yana, üzerine para almaları gerektiği görüşü ise herkesin ortak fikri…!

 

Comments are closed.