Dünyanın En Güzel Sahilleri


Afrika sıcakları, Balkanlar’dan gelen yüksek basınç ve diğerleri…  Hepsinin amacı bir aslında… İş yerinizdeki sandalyelerinizi bırakıp, sahillere akın etmenizi sağlamak! Ama hep aynı seçenekler arasında boğuşup, aynı sularda yüzmekten sıkılanlar için bu hafta Dünya’nın en güzel sahillerine ve bu sahillerde ne yapılması gerektiğine yer vermeye karar verdim. İşte Dünya sahillerindeki en ‘en’ anlar…

Cancun – Meksika

Güneş, yorgunluktan gözlerini daha fazla açık tutamayan yaşlı bir adam gibi uykuya teslim olmak üzereydi. Ufuktan denize doğru yaklaştıkça gökyüzü pembeye boyuyor ve milyonlarca defa oynadığı bu renk oyunuyla hala insanları nasıl kendine hayran baktığına kendi de şaşırıyor gibiydi. Güneş, Meksika-Cancun’da batmaya hazırlanırken , eski Maya rahiplerin kurduğu yüzyıllık Tulum harabelerini gezmiş ve ardından  diğer herkes gibi bu antik şehrin hemen önünde duran denize hiç düşünmeden atlamıştım

Beyaz kum, insanlara gölge yapmak istercesine sahile doğru uzamış palmiye ağaçlarına ve türkuaz deniz ile buluşan yüz yıllık şehre uzun süre baktım.

“Bu rahipler gerçekten de ağızlarının tadını biliyorlarmış. En güzel yeri kapmışlar!”

Rahiplerin bir zamanlar ki evi, şimdi turistlerin en büyük gözdesi…

Phi Phi Adaları – Tayland

Sahilde uzanmış, önümde duran ve kıpırdamadığı için her an burun hizasına kadar çekebileceğim bir çarşaf gibi görünen denize bakıyordum. Güneş, sudan yeni çıktığım için ve bu nedenle hafif ürpermiş olan sırtımı ısıtıyor, bir yandan da  denizin üzerinde güzel ışık oyunları oynuyordu. “Daha ne isteyebilirim ki?” diye düşündüğüm anda o ince sesi duydum.

“Maam masaj?”

Evet eksik olan gerçekten de buydu. Tayland’lı genç kız elindeki matı, hemen yanımda yer alan Palmiye ağacının gölgesine serdi. Bir saat süren masajın ardından “ne kadar?” diye sorduğumda söylediği rakamın ucuzluğu karşısında şaşırdım ve dudaklarım beynimden bağımsız, vücuduma hizmet etmeye karar verdi. “1 saat daha?”

Phi Phi sahilleri insana yürümeyi unutturuyor. Hayat burada dikey değil yatay geçiyor. Sahilde güneşlenmediğiniz ya da masaj yaptırmadığınız zamanlarda ise yapacak tek bir şey var. Şnorkelle yüzmek. Tayland’ın Andaman denizindeki adaların çoğunda rengârenk tropikal balıklar kıyıya kadar geliyor. Onları sahilde ekmek ile besleyebiliyorsunuz. Başka sahillerde görmek için 18 metreye kadar tüple dalmanız gerekirken, Tayland’da aynı balıkları diz hizasında görebilmeniz mümkün.

Tayland’da bu balıklar yaşadığı sürece insanın Televizyona ihtiyaç duymuyor…

Bahamalar


Bahamalar’in çekici sahilleri denizin üstündeki güzelliklerden çok, denizin altındakilerle anılıyor şu günlerde. Eskiden deniz -güneş – şezlong üçlüsü için bu adalara akın eden turistler bugünlerde denizin en vahşi hayvanına yakın olmak için dalıyor. Köpekbalıklarına!!!

Üstelik bu dalışlar bir kafeste gerçekleşmiyor. Yani köpekbalıklarını tutacak hiçbir şey yok. Grup halinde yapılan bu dalış sırasında, denize tüple dalış yapılıyor ve denizin dibine kadar inip dizlerin üstünde duruluyor. Eğitmenlerin talimatları kesin” kesinlikle kollarınızı açıp sallamayın, önünüzde kavuşturun, köpekbalıkları onları balık zannedip koparmasın!”  Ortaya sunulan yemlere hücum eden köpekbalıkları dalgıçların sağından solundan geçiyor. Keskin dönüşler yapıyor hatta zaman zaman bazen bazı dalgıçlara yanlışlıkla çarpıp devam edebiliyor. Eğitmenlerin en hoşuna giden kısmı ise köpekbalıklarını kucaklarına yatırıp, çelik zincirden örülmüş özel eldivenlerle onları başlarından okşamak.

Eğitmenlere ‘peki tehlikeli mi? Diye soracak olursanız cevap açık. “Tabii ki, bunlar evcil hayvanlar değil ki!” Adrenalin bağımlılarına duyurulur…

Eilat – İsrail

İsrail’in Kızıl Deniz’e sahilli olan şehri Eilat’da çoğu insan kafelerde ya da barlarda yeni arkadaşlar edinmeye çalışırken, ben arkadaşlarımı denizin dibinde aramaktaydım. DOLPHİN REEF adı verilen sahilde, insana en dost canlılardan olan yunuslar, serbest bir şekilde denizin dibinde yüzüyor ve insanlarla çeşitli oyunlar oynuyorlar. Denizin dibinde tesadüfen bulduğum koyu renkli bir torbayı alıyor, onu elimde bir süre salladıktan sonra , tekrar suyun içine bırakıyorum. Çok az uzaklaşıyorum. Sonra yunuslardan biri geliyor torbayı burnuyla alıyor bir süre gezdirdikten sonra aynı yere bırakıyor. Resmen benimle oyun oynuyor. Karşılıklı olarak bir süre için bu böyle devam edip gidiyor. İnsan Eilat’taki Dolphin Reef’te  insan olduğunu unutup kendini onlardan biri zannedebiliyor.

Comments are closed.