‘Seviyorum, Sevmiyorum, Seviyorum, Sevmiyorum’
Moskova papatya çiçeği falı gibidir. Gidenler ya çok sever ya da nefret eder.
Bu yüzden olsa gerek Moskova’ya giderken ne beklemem gerektiğine dair hiçbir fikir yoktu aklımda. Komünist rejim sonrası, Yabancı markaların reklam panolarının gölgelediği tarihi şehir, yine de Çarlık Rusya’sının izlerini başarıyla günümüze kadar taşımayı başarmış.
Kremlin Sarayı
Devrim öncesinde Rus çarlarının ikametgahı olan, “çakıl taşından kale” anlamına gelen ve çevresi 20 m yüksekliğinde 2 km’lik bir surla çevrili binalar bütününden oluşan Kremlin Sarayı’nın taşlarında , tarihin en önemli kişiliklerinin izleri var. Terör estiren Stalin ile Korkunç İvan, bu noktadan Moskova’nın yanışını seyreden Napoleon, Perestroika’yı yine Kremlin’de başlatan Gorbachev… İnsan düşünmeden edemiyor. Hepsi de zamanında benim şu an basmakta olduğum taşlara basmıştı.
Moskova’nın tarihine yolculuk işte buradan başlıyor.
Kremlin’de Stalin’in yaşadığı ev olan Poteshny Sarayını, ele geçirililen 800 adet Napoleonic cephanenin bulunduğu Arsenal ve Tsar Bell yer alıyor: yani kaderinde, kırıldığı için hiç sesini duyuramamak yatan, Dünya’nın en büyük çanı olan Tsar-kolokol’un bulunduğu kule.
Dobra Yuh Oo Tra!
(Gerçekten de yabancı olup da onların dilinde birkaç kelime öğrenmek için çaba göstermeniz Rusların çok hoşuna gidiyor.)
Spu si bah- Teşekkür ederim.
Pama git ye mnyeh pa zhahl ooh stuh – Bana yardımcı olabilir misiniz?
Al-ka-gohl – İçki
Stuh-kan – Bardak
Butilkuh – Şişe
Kağıdı elime alıyorum. Gerçekten de bardak kelimesinin tercümesi, bu kadar hayati olabilir mi??????!!!!
Rusya’da içki içmek günlük yaşamın ayrılmaz bir keyfi olduğundan rehberimiz, son 3 tercümeyi yapmayı gerekli bulmuş olsa gerek. Eğer Rus tanıdıklarınız varsa ve onlarla yemeğe gitmişseniz, hele de erkek iseniz içki içmeden otele dönmeniz neredeyse imkânsız. Yemeğe baş başa gitseniz bile , sizin oralı olmadığınızı anlayan yerel Moskova’lılardan içki ikramı beklemeye hazır olun. Hele tren yolculuklarında kurtuluşunuz neredeyse sıfır.
Kızıl Meydan
Eğer bir önceki gece çıktığınız yemekte içki ikram eden Ruslara hayır deme yolu bulamadıysanız , o zaman Moskova’nın kalbi Kızıl Meydana, kırmızı bir burunla gitmeniz işten bile değil. Ama üzülmeyin çünkü burnunuzun kızarmasını sağlayacak başka nedenlerde var: Örneğin kış aylarında Moskova’da sıfırın altına düşen soğuk hava…
Ancak insan Kızıl Meydana girdiği andan itibaren, fiziksel şartların zorluğunu unutuveriyor.
Kızıl Meydan’daki Lenin Mozolesi Kızıl Meydan’da turistlerin ziyaret etmekten en etkilendikleri yerlerden biri. Lenin’e duyulan saygıyı daha girerken görebilmek mümkün… Görevliler şapkalarınızı çıkartmanızı rica ediyorlar. Camın ardında görünen Lenin’in mumyalanmış bedeni, tarihe meraklı herkesi etkilemeyi başarıyor.
St Basil Katedrali
Küçükken annenizin size anlattığı masalları düşünün. Külkedisinin evlendikten sonra ebediyen mutlu mesut yaşadığı şato, Hansel ve Gretel’in ormanda karşılarına çıkan ,duvarları ekmekten, çatısı pastadan ve pencereleri şekerden yapılmış olan ev ve diğerleri. Hayal gücümün en kuvvetli olduğu çocukluğumda bile bu kadar renklisini tasavvur edememiştim. Hayallerimin sınırları vardı ama Rus’ların yoktu. Ve kanıtı işte bu katedraldi.
Soğana benzeyen, rengarenk, kubbemsi çatılarıyla insanı büyüleyen ve 1555 – 1561 yılları arasında inşa edilen bu katedral Korkunç İvan’ın başarısını kutlamak için, kendisi tarafından inşa ettirilmiş. Ancak mimarın günümüze kadar konuşulan başarısı, onun sonunu da getirmiş. Hikâyeye göre Korkunç İvan bu kubbenin güzelliğinden o kadar etkilenmiş ki, bunun kadar güzel bir kubbe daha yapamasın diye mimarın gözlerini oydurmuş.
Müze Cenneti Moskova
Moskova birbirinden ilginç ve çekici müzelerle dolu ve insan, hele de kısıtlı bir zaman için bu şehre geldiyse aralarında birini seçmekte zorlanıyor. Benim en sevdiğim müze Tvesrkaya Ulitsa 21 numarada yer alan ‘Devrim Müzesi-Revolution Müzesi’… Müzenin hemen girişinde bulunan ve parçalanmış görünen otobüs, 1991 yılındaki askeri darbe girişimi sırasında bir barikat olarak kullanılmış ve askeri bir araç tarafından ezildikten sonra müzenin en ilgi çeken parçası olmuş.
Ancak benim esas ilgimi çeken 1940’larda basılan ve baş sayfasında Stalin’in yer almadığı yegane Pravda gazetesi nüshalarından birinin müzede asılı olması. Stalin o gün bunalıma girmiş olmalı…
Müze denince ikinci kaçırılmaması gereken yer ise Empresyonist ve postempresyonist sanat eserlerine ev sahipliği yapmasıyla ünlü Puşkin Güzel Sanatlar Müzesi.
Moskova’ya Ayağınız Yerden Kesilmişken Görmek
Moskova’yı en güzel görebileceğiniz yerlerden biri Moskova Üniversitesi’nin bulunduğu, şehrin güneybatı tarafında, Vorobyevi Tepeleri’dir .. Ben güzel manzaranın tadını çıkarmış, fotoğraf çekiyor, ardından çektiğim fotoğraflara kameranın ekranından bakıyordum.
“O da ne!!! Fotoğraf karesinin içine tam fotoğraf çektiğim sırada bir kuş mu girmiş?”
Arkadaşıma bakıyorum, resmi ona da gösteriyorum.
Resmi sağa çeviriyor, sola çeviriyor .
“Ama kuş çok büyük. Bir kartal mı acaba?”
“Kartal burada ne arasın?”
Sonra ikimiz kareyi derinlemesine inceledikten sonra birbirimize hayretle bakıyoruz.
“Bu bir insan!!!”
Peki havada ne işi var?
Parkın bu bölgesinde, aşağıda bulunan nehre doğru inen bir kayak atlama pisti var. Hani olimpiyatlarda kaydıraktan kayar gibi hız kazanıp sonra havada süzülen kayak pistlerinden. Yaklaşık 3-5 dakika arayla bir kayakçıyı havada görüyoruz. Ancak esas endişe edilecek durum bulunduğumuz yerden inişlerini göremeyişimiz. Yani nehrin içine mi düştükleri, ya da Kızıl Meydana mı iniş yaptıkları belli değil. New York’un ortasında açık havada trapez yapıldığını gördüğümde bile bu kadar şaşırmamıştım. Ama Moskova insanı şaşırtan bunun gibi ilginç sürprizlerle dolu…
Üniversite bölgesi aynı zamanda turistik alışveriş cenneti… Buradaki işportacılardan moskova’t-shirtleri ve Matruşkalardan alabilirsiniz. Dükkanda alabileceklerinizden çok daha ucuz olduğunu da hemen belirtelim.
Moskova’da Bunları Yapmadan Ayrılmayın
- Leninsky Prospekt meydanında bulunan, ulusal kahraman kozmonot Yuri Gagarin’in heykelini mutlaka görün.
- Teatralna meydanında 1824’ten beri hizmet vermekte olan dünyaca ünlü Bolşoy Opera ve Bale Tiyatrosu’nda ‘Kuğu Gölü Balesi’ ni seyredin!
- Geleneksel olarak Rus bohemlerin ve sanatçıların mekanı olan ve bugünlerde sokak gösterilerinin yapıldığı, zanaatkarların ve ressamların küçük dükkanlarının bulunduğu yayalara mahsus bir yol haline getirilmiş olan Abrat sokağına gidin. Rus mutfağının en güzel örneklerini bulabileceğiniz restoranlarda yemeyi unutmayın.
- Gorky Park’taki kuğuları görün, parkın pedallı botlarına binin!
- Metro istasyonları sanat eseri olabilir mi? Eğer Moskova’daysanız cevap evet. Mutlaka Moskova metrosunda gezinin. İllede trene binmeniz gerek yok. İç mimari ve dekorasyon bakımından dünyanın en güzel metrosu olarak kabul edilen Moskova metrosunu gezmek , yer altında olmasına rağmen insanın içini açıyor.