Dünyanın En İyi Dalış Merkezleri

Gözlüğüme giren suyun su altında nasıl boşaltılacağını öğrenmiş, buddy’m ile dalmam gerektiğini, asla yalnız dalış yapmamam gerektiğini bir güzel idrak etmiş, ne kadar havam kaldığını belirten özel saate bakmayı kafamın en önemli köşesine yazmış, regülâtörümü ağzıma dayamıştım. İlk dalışımı, Dünya’nın belki de en güzel dalış destinasyonlarından birinde gerçekleştirecektim; yani Phuket’te…
Heyecanla suya baktım. Aşağıda beni bekleyen birbirinden renkli balıkları, mercan kayalıklarını, belki de bölgeye has balina köpek balıklarını görme hayaliyle kendimi suya bıraktım.
‘Cumburlop’

Suyun içine dalınca ise beklemediğim bir mücadele başlıyor. O gün akıntı var. Dalış öğretmenimiz, eğitim sonrası ilk dalışlarını gerçekleştirmekte olan 3 kişiyi- yani beni , arkadaşımı ve bir Koreli kızı- beraber daldırıyor. “Siz ele ele tutuşup burada beni bekleyin ben şimdi geliyorum” diyor. 10 metre kadar derinde, bir elimle teknenin demirlediği ipi tutuyor, akıntıya kapılmış, ters tarafa geriye doğru yüzen ve bu yüzden şaşkınlaşan balıkları izliyorum. Diğer elimle ise arkadaşımı tutuyorum. Arkadaşım ise bir eliyle benim elimi, diğer eliyle de Koreli kızı tutuyor. Bir nevi sevgi çemberi…

Cayman Islands Department of Tourism
Aruba Tourism

Ancak arkadaşımın burnu tıkanınca, eşitlemesi gerekiyor. Bu da, ellerinden birinin boşa çıkması gerektiği anlamına geliyor. Koreli kızın elini bıraktığı anda, kızın akıntıya kapılıp saniyeler içinde görüş alanımızdan kaybolduğunu görüyoruz.

Çıktığımızda arkadaşıma bakıyorum.

‘E ne yapalım. Benim buddy’m sensin. Kulağım ile Koreli kız arasında bir seçim yapmak zorundaydım . Ben kulağımı seçtim’ diyor. Koreli kız ise tüm tekne seyahati boyunca bir daha bizimle konuşmuyor.

Macera devam ediyor…

İlk dalışımdan sonra , dalış ile ilgili hayallerim neredeyse suya düşmek üzereydi. Akıntının hızından dolayı regülatör ağzımdan çıkmasın diye onu dişlerimle sıkmış ve bu nedenle çenem ağrımıştı. Yüzmenin imkansız olduğu suda bir ipe tutunmak dışında bir şey yapamamıştım. Üstelik Koreli bir kızın ‘ah’ ını almıştım. Koreli kız, teknedeki diğer Koreli turistlere anlamadığımız dilde bir şeyler mırıldanıyor ve sonra bize bakıyordu. Biz utançla kafamızı önümüze eğiyorduk… Ama esas üzüldüğümüz nokta, henüz istediğimiz deniz altı yaşamını görememiş olmamızdı.

“İkinci dalış noktasına geldik, herkes suyaaa”.

Dalış eğitmenimizin bu çağrısına cevabımız hazır:

‘Cumburlop’
Evet su bu defa daha sakin. Dev bir kayanın arkasında akıntının hiç tesir etmediği bir noktada dalış yapmanın keyfini çıkarıyoruz. Bir ressamın elinden çıkmış gibi duran tropikal balıkların hayal gücünü aşan renk cümbüşüne hayran kalıyor, sokaklardaki kedilerle oynar gibi ahtapotlarla oynuyor( bu cana yakın yaratıklarla oynadıktan sonra bir daha onları yememeye karar veriyor) ve renkleri ile bizi büyüleyen balıkları elimize verilen pirinçlerle besliyoruz. Bana 5 dakika geçti gibi gelen süre aslında 45 dakika… O süre boyunca ne depresyon, ne dert, tasa, sorun… Beynim bunların hepsinden arınmış gibi. Düşüncelerle boğuşmamanın huzurlu dinginliğini yeniden keşfediyorum. Derin nefes aldığımda yükselerek aştığım kayalar ve nefesimi vererek tekrar alçaldığım ve yaklaştığım mercanlar… Düşmenin mümkün olmadığı, yer çekimsiz bir ortamın adeta terapik etkisi… Dalmayı tarif ederken ilk kullandığım birkaç cümle bunlardı işte…

Sudan çıktığımda iyi ki tekrar dalmışım, iyi ki kendime yine bir şans vermişim diyorum. Alışkanlıklarıma bundan sonra bir yenisi eklendi: Dalmak. Diet Cola, Yeşil çay, CSİ Las Vegas bağımlılıklarıma, en sevdiğim ve en sıkı sıkıya tuttuğum dalış zevki ekleniyor…

Değişen coğrafya ve sular ile birlikte insanın görebileceği deniz altı yaşamı ve içindeki canlılar değişebildiği için, dalış merakı beraberinde seyahat etmeyi de getiren bir hobi.

Ve Dünya’da bunu en iyi şekilde yapmanızı sağlayan, zengin su altı yaşamı ile insanı etkileyen en başlıca dalış merkezleri ise şunlar:

Phuket

Denizin turkuvaz’a çalan rengi, palmiye ağaçları ve beyaz kumuyla, ofisteki bilgisayarların ekranını süsleyen Phuket’ın su altı yaşamı en az sü üstü kadar zengin. Yılbaşı periyodunda zirve yaparak en kalabalık olduğu zaman Ekim sonu ile Nisan başı arasında. Hayal kırıklığına uğramamak için Phuket’i bu dönemde ziyaret etmek akıllıcadır çünkü plaj ve hava koşulları bu vakitlerde dalış ve yelkencilik için de ideal.

Tayland dalis turizminin merkezi konumunda olan Krabi adasi  ise su alti magaralari ile yine dalış meraklılarının favorilerinden.

Phuket’ten günü birlik yapılan ve sadece 1.5 saat süren tekne turu sonucu ‘Shark Point’/ ‘Köpek balığı noktası’ na varıp dalış yapabiliyorsunuz. Bu bölgenin özelliği denizin dibinde leopar köpekbalıklarına rastlayabiliyor olmanız.

Ama Phuket’in esas  piyangosu , insana hiçbir şekilde zarar vermeyen, ağız bölgesi ile Julia Roberts’ın gülerken ki halini anımsatan Balina köpek balıkları. Öyle ki her sene sırf bu dev yaratığı görmek için gelen turistler var. Görene kadar her sene buraya geliyor, piyango vurunca da rotayı başka bir sualtı destinasyonuna, başka bir denizaltı canlısına çeviriyorlar.

Maldivler

Maldivler, 7000 adetlik mercan adası ve yeni çalışmalar sonucu açılan ve güney Huvadhoo’dan Kuzey’deki Haa Alifu’ye kadar uzanan dalış bölgeleri ile en revaçta dalış merkezlerinden biri olma yolunda hızla ilerliyor. 200 tane adadan büyük bir kısmı dalış imkanları sunarken, daha az kat edilmiş ve bakir kalmış mercan kayalıklarını ziyaret etmek isteyenler tekne kiralayıp Baa kayalıklarında dalış yapıyorlar.

Çok ender görülebilen dev Napolyon balığının bu sularda görülebilmesi, Maldivleri deneyimli dalgıçlar için cazip hale getiriyor. Bense , bu kadar büyük bir balığı görmenin heyecanını kaldırıp kaldırmayacağımdan henüz emin değilim. Ufak renkli tropikal balıklar şimdilik beni idare diyor. Bacağımdan büyük her türlü yüzen nesne, sadece sırtıma bağlı su altı tanklarımdaki havayı daha hızlı bitirmeme neden oluyor. Maldivler’de, Hulule bölgesine yakın bir noktada bulunan Viktorya batığı, hemen yanında boylu boyunca uzanan mercan kayalıkları ile birlikte en çok ziyaret edilen dalış noktalarından biri. Özellikle batığın sembolü haline gelmiş, uykucu dev kaplumağa ile tanışmayı sakın unutmayın: Uyanırsa tabii…

Aruba


Aruba, özelliklede Pedernales batığı ile dalgıçların gitmeyi hayal ettikleri dalış noktalarından biri: İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman bir deniz altısı tarafından torpido ile batırılan bir petrol tankeri olan bu batık, özelliklede dalmaya daha yeni başlayanlar için ideal.

Aruba’da insanlar merhaba demeyi öğrenmeden önce ‘Arashi’ kelimesini öğreniyorlar. Hele de ellerinde dalış kıyafetleri ve oksijen tüpleri taşıyorlarsa. Arashi bölgenin en önemli dalış bölgelerinden biri. Papağan ve melek balıklarının bulunduğu bu mercan kayalıklarında, yıldız şeklinde mercan kayalıkları da görülebiliyor. Ve insan bu manzarayı bir kere gördü mü, geceleri yıldızlara mı baksa yoksa ertesi gün yine denize mi dalsa karar veremiyor. Malmok mercan kayalıkları ise Vatozların uykuya dalmak için geldikleri ya da başka bir deyişle fotoğrafçılara farkında olmadan poz verdikleri bir denizaltı cenneti.

Cayman Adaları


250 dalış noktası bulunan ve Eylül ile Ekim ayları haricinde yıl boyunca dalış yapılabilen Cayman adalarında dalış yapan herkesin ortak görüşü suyun netliği ve görüş mesafesinin uzaklık derecesinin dünyadaki hiçbir yere benzememesi. Bu durumu  “Akmerkez’in alt katındaki akvaryumun görüntüsünden farksız” diye niteleyen arkadaşımın benzetmesine gülmüş ama bu benzetme karşısındaki haklılığı karşısında hayranlığımı da gizleyememiştim.

Cayman batıklarını diğer dalış merkezlerinden daha ilginç kılan nokta ise, ‘Ten Sails’ batığı gibi tarihi bir hikayeye sahip olmaları: 1788 yılında Jamaika’dan İngiltere’ye doğru yola çıkan Cordelia Gemisi kayaya oturur. Diğer gemileri uyarmak amacıyla deniz feneri ile işaret verilse de, verilen işaret yanlış anlaşılınca 9 gemi daha kayalıklara girer. Ada halkının yoğun çabası ve kahramanlığı sayesinde bu kaza can kaybı olmadan önlenir ve herkes kurtarılır. Ve Kral 3. George, bu kahramanlığın ve fedakârlığın karşılığını, ada halkını özgürlüklerine kavuşturarak verir.

8-12 yaş arası çocuklar içinde güvenli olan ve su sıcaklığı ile rahatlatıcı özelliğe sahip Cayman Adalarının suları, sıkı koruma programı altında olması nedeniyle de bakirliğini hala korumakta. En sevdiğim iki deniz altı canlısı olan melek balıkları ve deniz kaplumbağaları sayesinde favorilerim arasındaki Cayman Adalarında, insan deniz altında kendini balıklardan biri gibi hissedebiliyor.

Sharm El Sheikh

Kızıldeniz’in belki de en muhteşem dalış merkezi olan Sharm El Sheikh, mesafe olarak Türkiye’ye olan yakınlığı nedeniyle çok avantajlı. Yılın her döneminde dalış yapılsa da, suların daha sıcak olduğu Haziran-Eylül arası dönemi tercih etmekte fayda olabilir. Yaklaşık 50 dalış noktası ve birbirinden renkli tropikal balık çeşidiyle Dünya’nın her yerinden gelen turistlere ev sahipliği yapan bölge, sakin mercan bahçeleri ile insanı adeta büyülüyor. Bu bir benzetme değil. Gerçekten de Sharm El Sheikh’deki mercan kayalıklarının üzerindeki mercanlar güllerden ve papatyalardan yapılmış çiçek buketlerini andırıyor. Sanki koparıp evinizde vazoya yerleştirebilecekmişsiniz gibi. (Tabii bunu denemeye kalkmanız, dalış eğitmeninizle aranızın açılmasına neden olabilir.) Sharm El Sheik’de eğitmenler, mercan kayalılarının ve deniz hayatının korunmasında çok bilinçliler. Ve ağızlarında bir sözcük hiçbir zaman eksik olmuyor “You can look but you can’t touch- Bakabilirsiniz ama dokunamazsınız”.

Kumlara gömülmüş ama mavi beneklerini saklayamamış vatoz, dümdüz kusursuz bir bastonu andıran trompet balığı, çift olarak gezen ve aşkları ile beni kıskandıran kelebek balıkları, aslandan çok kirpileri andıran aslan balıkları ve daha önce görmediğim türdeki fosforumsu bir maviyi andıran binbir türlü ufak tropikal balık. Hepsi Sharm El Sheik’e gelip dalmak için yeterli neden…

Comments are closed.